... VE HÜSEYİN İLERİ
TRT’nin siyah beyazlı günleri. Tek kanal ve herkes aynı programı izliyor. Videoklipler daha icat edilmemiş; Erşan Başbuğ’un bol yıldızlı ve balonlu eğlence programlarına da çeyrek var.
Stüdyoya çağrılan ses sanatçılarının arkasında hep aynı saz heyeti çalıyor. Sunucunun saz heyetini teker teker tanıtması âdetten. Kadro sayılıyor; bitiş ise aynı: ‘Ve Hüseyin İleri’…
Evet; Hüseyin İleri dönemin efsane darbukacısı. 1970'lerin tamamında, 1980'lerin de bir bölümünde TRT’nin hemen hemen hemen her Türk Sanat Müziği programında ritm ondan soruluyor. Ciddiyetin başrolde olduğu bu programlarda mimikleri ve sempatik performansıyla, özgün ve sıcacık koreografisiyle solistten rol çalmakla meşgul.
Sonucunda markalaşıyor Hüseyin İleri ve darbuka deyince akla gelen ilk isim oluyor.
1926 Adana doğumlu Hüseyin İleri. Ortaokula kadar okuyor.
Müziğe başlaması askerde trampetle oluyor. Baba gibi bildiği kanuni Ahmet Yatman sayesinde darbukaya geçip müzik dünyasına giriyor.
21 yaşında evleniyor, 23’ünde Mesut Cemil’in yardımıyla Ankara Radyosu’na kabul ediliyor. Altı çocuğu oluyor.
Hiç kızmamasıyla ünleniyor. Herkes tarafından sevilerek kariyerini sürdürüyor. Ekranda, diğer ritm ustaları Güngör Hoşses ile Atilla Mayda’yla tatlı rekabete giriyor ve sonunda emekli oluyor.
91 yaşında yaşamını yitirdiğinde, ardından ‘Mustafa Sandal’ın dedesi öldü’ başlıklarıyla ebediyete intikal ediyor…
CUMHUR CANBAZOĞLU