'NEŞELİ' CÜMBÜŞÜN MUCİDİ: ZEYNEL ABİDİN
Unkapanı’ndan Saraçhane'ye çıkarken sağda kocaman tabela ve bir dönem ülkenin çalgı gereksinimini karşılayan en önemli mağaza Zeynel Abidin Cümbüş.
1881’de Üsküp’te dünyaya geliyor Zeynel Abidin. Çocuk yaşta ailesiyle Türkiye’ye göç ederek İstanbul’a yerleşiyor. Askeri Rüştiye’de okuyor. 1918’de ordudan ayrılıyor ve müzikle uğraşmaya başlıyor. Beşiktaş’ta açtığı dükkanda ut, tanbur, telli çalgılar imal ediyor.
Utun sesini kuvvetlendirmek amacıyla deneyler yapıyor ve cümbüş sazını icat ediyor. Zeynel Abidin Bey, 14 Ocak 1930 tarihinde Cumhurbaşkanı Atatürk’ün huzuruna çıkıp, oğlu Cemal ile bu yeni sazı tanıtıyor.
Alüminyum gövdeli, ince do teli ilaveli, göğsüne deri gerili ve tahta saplı bu çalgıdan çıkan gür sesi çok beğenen Atatürk, ‘Bu çalgı hangi meclise girse etrafa neşe saçar. Adı cümbüş olsun’ diyerek isim babalığı yapıyor.
Zeynel Abidin Bey, ilk ürettiği cümbüşlerden birini Atatürk’e, diğerini de İran Şahı Rıza Pehlevi’ye armağan ediyor.
Soyadı olarak da aldığı cümbüş tutulunca, güven kazanıp aynı tarzda tanbur, mandolin, gitar, bağlama imaline girişiyor. Cümbüş çok sevilse de, bir süre sonra ut popülerleşince gölgede kalıyor.
Zeynel Abidin Cümbüş 1947’de yaşamını yitiriyor; ailesi adını dükkanlarda, çalgılarda sürdürüyor.
CUMHUR CANBAZOĞLU