Bu hafta beş yeni filmin merhaba dediği vizyon, hemen her beğeniye sesleniyor. Bütün gezegenin yakından takip edip beğendiği Harry Potter serisinin beyazperde macerasının final filmi “Harry Potter ve Ölüm Yadigârları – Bölüm 2”, 13 Temmuz Çarşamba günü girdi vizyona. Serinin en iddialı bölümü olarak lanse edilen sekizinci ve son filmde kahramanımız Harry Potter, kimliğine ait gizli kalan bütün yanıtlara ulaşıyor ve ezeli düşmanı Valdemort ile nihai bir hesaplaşmaya giriyor. 30. İstanbul Film Festivali programında yer alan İspanya-Meksika-Fransa ortak yapımı “Yağmuru Bile / Even The Rain” ile Emre Şahin’in ilk uzun metraj filmi “40” notlarımız arasında. Fransız yapımı romantik komedi “Aşkın Halleri / Le Nom Des Gens” ve Hollanda’dan çıkagelen yeniden çevirim gerilim “Çatı Katı / Loft” haftanın diğer filmleri. İyi seyirler herkese! MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyona merhaba diyen beş yeni film var. Bense, yıllık iznimin ‘geniş’ bir kısmını kullandığım için İstanbul’dan, dolayısıyla basın gösterimlerinden uzak kalacağım bir müddet. Yine de her hafta, daha önce izlediğim birkaç film çıkar mutlaka karşıma düşüncesindeyim. İzlemede kalın. Gelelim bu haftaya… MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyona ‘merhaba’ diyen bütün filmler, notlarımız arasında. Berlin galibi şahane İran filmi “Bir Ayrılık” ve Guillermo del Toro’nun yapımcı olarak ‘dokunduğu’ İspanyol yapımı korku gerilim “Julia’nın Gözleri” haftanın öne çıkan isimleri. Evvelki yıl Cannes’den ‘Jüri Büyük Ödülü’ ile dönen “Tanrılar ve İnsanlar” tartışmaya açık ama ‘son derece özel’ bir film. Fransızlar, romantik komedide sınıfta kalır tezini doğrulayan “Aşka Şans Ver” ile Hollanda usulü korku denemesi “Dehşetin Gözleri” beş filmlik haftanın diğer seçenekleri… Film çıkışı, sokaklara yeniden adım atan, daha fazla gelişmiş başka bir canlıya, ‘sinemadan çıkmış insan’a dönüşmeye gayret edin diyerekten iyi seyirleri ekleyelim. MURAT ERŞAHİN
Vizyona, hafta ortası; 29 Haziran Çarşamba günü merhaba diyecek olan aksiyonu bol bilimkurgu, popüler serinin üçüncü filmi. 1984-1987 yılları arasında ortalığı kasıp kavuran kült çizgi filmden ve aynı adlı oyuncaklardan beyazperdeye, kârlı yatırımların adamı Michael Bay tarafından uyarlanan proje ilk olarak 2007’de “Transformers”, ardından 2009’da “Transformers: Revenge of the Fallen/Yenilenlerin İntikamı” adlarıyla buluşmuştu izleyicisiyle. Bu kez, kahramanlarımız “Transformers: Dark of the Moon” adlı filmle karşımızdalar. Öykünün göbeğinde yine iyi robotlar ‘Autobot’larla, karanlık tarafı seçmiş ‘Decepticon’lar var... MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyona giren beş yeni filmin tümü notlarımız arasında. İngiliz yapımı “Kadının Fendi / Made in Dagenham” sezonun en iyilerinden. Akla, “The Graduate / Aşk Mevsimi”ni düşüren “Çömez / Cherry” oldukça sevimli. Büyük usta Peter Weir, tat vermeyen yeni filmi “Özgürlük Yolu / The Way Back”le hızla yaşlanmakta olduğunu kanıtlıyor. “Testere / Saw” ekibinin yeni ürünü “Ruhlar Bölgesi / Insidious”, korku-gerilim türünün hakkını veren, son derece ürkütücü bir örnek. “Kartal / The Eagle” ise tarihi serüven meraklılarını memnun edecek. Rengârenk, geniş film yelpazesi, sıcaklarda serinletiyor. İyi yazlar demenin vakti geldi artık; iyi seyirler dilemeyi unutmadan tabii. MURAT ERŞAHİN
Yedi filmlik haftanın notlarımız arasında yer almayan tek yapımı, adına basın gösterimi düzenlenmeyen korku-gerilim “Demir Kapılar”. Sadece haftanın değil, sezonun merakla beklenen filmi “Super 8”, beklentileri boşa çıkarmıyor. Fransa’dan gelme “Mutlu Azınlık”, oldukça iyi bir film. Ken Loach imzalı “Tehlikeli Yol” ise, ustanın bildik formundan uzakta bir iş. Romantik komediden, bilimkurguya, koyu dramlardan, komediye geniş seçenekler sunan haftanın tek yerlisi, “Öfkeli Çılgınlık, Karamsar Çile” adlı bir ilk film. Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyon gören altı filmin tümü notlarımız arasında. Sadece haftanın değil, sezonun en iyilerinden biri olan Mike Leigh filmi “Ömrümüzden Bir Sene / Another Year” kaçırılmaması gerekli bir dram. Animasyondan, gençlere seslenen romantik vampir öyküsüne, atmosfer geriliminden, stil deneyen aksiyona kadar, her zevke seslenen bir haftaya merhaba diyoruz. Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Haftanın merakla beklenen yapımları notlarımız arasında. Ünlü çizgi roman uyarlamasının beşinci filmi “X-Men: Birinci Sınıf” ve neredeyse her izleyeni tarifsiz kahkahalara boğmuş “Hangover”ın ikinci bölümü olan “Hangover II” haftanın en iyileri. Las Vegas’taki çılgın bekârlığa veda partisi, Bangkok’a taşınmış… İspanyol korku-gerilim örneği “Dehşet Evi”, istismara kaçan bir şiddet gösterisi. Korku-gerilimin üstatlarından John Carpenter’ın on yıl aradan sonra çektiği “Koğuş” ise, yönetmenin hayranları için geliyor… Evet, herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Bu hafta, “Şeytanı Gördüm”ün haftası… Bir de “Troll Avı”nın tabii… Güney Kore ve Norveç yapımları, ‘vizyondaşlarına’ açık ara fark atıp, akılda kalıcı olmayı başarıyorlar. Fransız yapımı “Gönül Avcısı”, romantik komedide Hollywood’a olan ilgiyi haklı çıkarıyor. “Devlerin Günahı” ise, Roland Joffé imzası taşımasına rağmen, içe sinmiyor. Bu arada, yazın kendini iyiden iyiye hissettirmesiyle ‘beni bu güzel havalar mahvetti’ moduna girdik. Güneşsiz kalmayın tabii ama filmsiz de kalmayın! Aşksız, sevgisiz, umutsuz kalmaya benzer, filmsiz kalmak… İyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyon ikiye bölünmüş. Dört film 19, diğer dördü 20 Mayıs’ta buluşacaklar izleyiciyle. Notlarımız arasında yer almayan tek film, adına basın gösterimi düzenlenmeyen yerli yapım “Şov Bizınıs”. Türkan Saylan’ın son günlerine odaklanan “Türkan” yaşanmış gerçekler ve ‘anlamlı’ bir hayata tanıklık açısından önemli. Bir ilk film olan “Misafir”, dokunulmayan gizlere, derinliklere ve gerçeklere dokunmuş. Her şey var aslında perdede bu hafta. Bolca aşk var, gözyaşı var, sevgi var, eğlence var, yalnızlık var, komedi var, dram var, karanlık var, aydınlık var, ümitsizlik var, korsanlar var, denizkızları var, Amerika var, Avrupa var, derin Anadolu var. Yaşanmış öyküler var, yaşananlar, yaşanması muhtemel olanlar, bir de imkânsızlar var… Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Selim Güneş, ilk filmi “Kar beyaz” ile takip edilecek isimler listesine giriyor. Fransız yapımı “Küçük Beyaz Yalanlar”dan bahsederken, Claude Sautet’nin enfes filmi “Sen, Ben ve Diğerleri” düştü zihne. Nerde o film, nerde bu? Bahar kendini hissettiriyor İstanbul’da. “Hayali Aşklar” çıkışı, Maçka’dan denize doğru yürürken, üçüncü şahsın şiiri geldi aklıma birden. “Ne zaman Maçka’dan geçsem limanda hep gemiler olurdu… Sen kalkıp ona giderdin”. Öyle işte, filmler ve hayat yan yana yürüyorlar. (Onat Kutlar’ı analım bir de) Bahar da isyancı! MURAT ERŞAHİN
Bu haftanın film sayısı dokuz. Yerli komedi “Ağır Abi”, Mustafa Kenan Aybastı’nın yazıp yönettiği ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi Devrimden Sonra Film Kolektifi tarafından hayata geçirilen “Devrimden Sonra” ile Brezilyalı efsane Formula 1 pilotu Ayrton Senna üzerine kurulu belgesel “Senna”, notlarımız arasında yer almıyorlar. Haftanın diğer yenileri, beş üzerinden verilmiş puanlarıyla aşağıda. Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Kalabalık vizyonda film sayısı sekiz. Bu hafta çalışkanız. Notlarımız arasında bulunmayan tek film, miniklere seslenen animasyon ´´Panda: Sihirli Yol´´. Haftanın diğer yenileri bilginize sunulmuştur. Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyon kalabalık. Tam 9 yeni film merhaba diyor. Yerli yapım ´´İçimdeki Sessiz Nehir´´, tek kopya olarak yönetmeninin memleketi Erzurum´da vizyon görecek. Fransız yapımı korku-gerilim ´´Ölüm Çiftliği´´ haftanın tek animasyonu ´´Alfa ve Omega: Eve Dönüş Macerası´´, yerli komedi ´´Çok Mu Komik?´´ ve bilimkurgu gerilim ´´İstila´´ adlarına basın gösterimi düzenlenmeyen filmler oldular. Liam Neeson ve Diane Kruger´i bir araya getiren aksiyonu bol gerilim ´´Kimliksiz´´ ise, festival telaşından ön gösterimini kaçırdığımız tek filmdi. Haftanın diğer yapımları notlarımız arasında. İyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Yalnızlık, yoksunluk, çaresizlik, çıkışsızlık, umutsuzluk, ölüm, sonuna gelip dayandığımız dünya, dünyanın sonu ve perde yani… Bu kavramlar, 30. İstanbul Film Festivali’nin sıkça karşımıza çıkan temaları arasındaydı. Bu meseleler etrafında dönen festivalin önemli filmlerine şöyle bir bakmak istedik. MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyon kalabalık. Tam 9 yeni film merhaba diyor. Yerli yapım ´´İçimdeki Sessiz Nehir´´, tek kopya olarak yönetmeninin memleketi Erzurum´da vizyon görecek. Fransız yapımı korku-gerilim ´´Ölüm Çiftliği´´ haftanın tek animasyonu ´´Alfa ve Omega: Eve Dönüş Macerası´´, yerli komedi ´´Çok Mu Komik?´´ ve bilimkurgu gerilim ´´İstila´´ adlarına basın gösterimi düzenlenmeyen filmler oldular. Liam Neeson ve Diane Kruger´i bir araya getiren aksiyonu bol gerilim ´´Kimliksiz´´ ise, festival telaşından ön gösterimini kaçırdığımız tek filmdi. Haftanın diğer yapımları notlarımız arasında. İyi seyirler!
Haftanın film sayısı 6. Notlarımız arasında ise sadece iki yapım yer alıyor. Bunun nedeni, 30. İstanbul Film Festivali´ni her sene olduğu gibi, yine büyük bir heyecanla takip etmem. Üstüne üstlük bir de jüri üyesiyim bu yıl. Festivalde, FIPRESCI (Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu) jürisi olmam sebebiyle birçok basın gösterimine katılamadım geçtiğimiz hafta
Haftanın yeni film sayısı beş: Rio, Şeytanın Oteli 3, Her Şey Güzel Olacak, Yaşam Şifresi, Son Gece... Hepsi de notlarımız arasında. İyi seyirler. MURAT ERŞAHİN
Haftanın film sayısı 6. Notlarımız arasında ise sadece iki yapım yer alıyor. Bunun nedeni, 30. İstanbul Film Festivali´ni her sene olduğu gibi, yine büyük bir heyecanla takip etmem. Üstüne üstlük bir de jüri üyesiyim bu yıl. Festivalde, FIPRESCI (Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu) jürisi olmam sebebiyle birçok basın gösterimine katılamadım geçtiğimiz hafta.
Haziran’ın son vizyon haftasındayız… Hemen önümüz Temmuz. Yazın tam ortası! Filmler gündelik hayata eş değer; hız kesmiyorlar! Vizyon gündeminde ise yeni moda sürüyor: Yeniden vizyon gören eski popüler yapımlar. Yerli yapımlar da dahil oldu akıma… Üçü yerli yapım olmak üzere toplam sekiz filme ev sahipliği yapıyor Haziran ayının son vizyon haftası! Murat Düzgünoğlu’nun yazıp yönettiği yerli dram ‘Kurtla Köpek Arasında’ haftanın notlarımız arasında geniş olarak yer alan filmi.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Kariyerinin başlangıcında parlak bir profil çizen ama geçirdiği kazayla pistlere veda eden eski bir pilotun 30 yıl sonra sektörün zirvesi sayılan Formula 1 yarışlarında tekrar boy göstermesi üzerine bir hikâye anlatan ‘F1 Filmi’, dibi görüp tekrar ayağa kalkan sporcu formülünü yeniden üretiyor. Filmi bu yapımdaki rolüyle meslek hayatının en yüksek ücretini (30 milyon dolar) alan Brad Pitt sürüklüyor. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/29 HAZİRAN 2025)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Sinema salonlarına giden seyirci sayısı giderek düşse de, vizyona giren filmlerin sayısı azalmıyor. Hatta, tam tersine artıyor. Her ne kadar, bunların çoğunluğu vasat olsa da, aralarında güzel sürprizler de çıkabiliyor. Bu hafta da önce, bunlardan birine, Sinners’a bir göz atalım. Sonra, modern klasikler kontenjanından vizyona giren, 20 yıllık bir Star Wars filmine, Tolga Karaçelik’in Amerika’da çektiği ilk filme, Güney Kore yapımı bir gençlik filmine ve bir cin filmine bakalım.
TRT İzmir Radyosu sanatçısı Tuncay Kemertaş'ın sunumu ve konuklarının icrasıyla Doğudan Sesler programı bugün 18.00'de TRT Müzik'te.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Müzik yazarı, eleştirmen ve program yapımcısı Yavuz Hakan Tok'un yeni kitabı Şarkı Hikayeleri Masa Kitap yayınevi etiketiyle satışa çıktı. 240 sayfalık yapıtta Tok, 60'lardan 90'lara uzanan zaman diliminde yerli popu şekillendirmiş 80 şarkının yaratı öyküsünü, ilginç notları ve toplumdaki yeri ile rolü hakkındaki görüşlerini anlatıyor.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Hemen her öğretmenin, okul müdürünün maratona benzettiği hayatın henüz başında biri Lezzet. Başka bir deyişle; böğürtlenli, limonlu, çilekli, çikolatalı, vişneli, karamelli, karadutlu dondurmalardan henüz tatmadı, sadece vanilyalının tadını biliyor. Onunla tanışmak için sayfaları çevirmen yeterli. Çelişki Bilmez Lezzet’in Geçmiş Zaman Maceraları Uğur Vardan’ın çocukluk anılarından yola çıkarak yazdığı öykülerden oluşuyor.
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.