HER İSMİN BİR ÖYKÜSÜ VAR
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
AC/DC: Kurucular Malcom ile Angus Young ablalarının dikiş makinesinin üzerinde etiketine rastladıkları bu teknik terimi gruba ad olarak çok yakıştırmıştı.
AEROSMITH: Grubun lideri Steve Tyler’a göre isimleri, ABD’de bir dönem okullarda okutulması mecbur tutulan, Sinclair Lewis’in romanı Arowsmith’in (ok yapımcıları) biraz değiştirilmesinden doğdu. Hedef, piyasada oklaması gereken birçok kötü müzisyenin olduğunu anlatmaktı.
BEATLES: Fikir, Crickets (çekirge) hayranı olan John lennon’dan geldi. Başka bir böcek imi ararken hamam böceği anlamı taşıyan ‘beetle’da karar kılmışlardı. Beetle daha sonra beatle şekline dönüşmüş ve bir müzik akımına başlık olmuştu.
BLACK SABBATH: Önce isimleri Earth idi. O dönem aynı isimli bir grup daha olduğunu öğrenince üzülmüşlerdi. 1963 İtalyan-Fransız yapımı korku filmi Black Sabbath’ın afişini görünce kafalarında şimşek çakmış ve insanların korkmak için para verdiği Black Sabbath’ı hemen benimsemişlerdi.
BULUTSUZLUK ÖZLEMİ: Seksenler’in ortasında ilk konserine çıkarken grubun ismi yoktu. Afişte sıralanan çalacakları parçaların arasında Bulutsuzluk Özlemi parçasının da adı yer alıyordu. Konsere gelenler, diğer parçalardan biraz daha büyük yazılmış Bulutsuzluk Özlemi’ni grubun adı sanmışlardı. Nejat Yavaşoğulları böylece grubuna isim bulmuştu.
CİCİ KIZLAR: 70’lerin başında genç kızlardan bir üçlü kurmak isteyen yapımcı Şanar Yurdatapan yeteneklerine güvendiği Şebnem Aksu, Birnur Bilginoğlu, Bilgen Bengü’yü bir araya getirip çalıştırmaya başlamıştı. Üçlüye provalar ile kayıtlar sırasında etraftaki müzisyenlerin ‘cici kızlar’ demesi üzerine adları Cici Kızlar olmuştu.
COLDPLAY: İlk isimleri Starfish’le küçük küçük tanınmaya başlarken toplama şiir kitabı Child's Reflections: Cold Play’e rastlamışlar ve Coldplay ismini çok sevmişlerdi.
CRANBERRIES: İlk günlerde adları Cranberries Saw Us’dı (Yaban çilekleri bize bakıyor). Dolores O’Riordan bir Noel yemeği sırasında, gelenek üzere masada duran yaban çileği reçelinden etkilenmişti…
CREEDENCE CLEARWATER REVIVAL: Gruba lider olacak John Fogerty’nin yakın arkadaşlarından biriydi Norvel Creedence. Fogerty’nin en sevdiği bira markasının adı ise Clearwater’dı. Clearwater fabrikası iflas etmiş ve bir süre sonra kendini toparlayıp yeniden faaliyete geçmişti. Gruba isim lazım olunca ‘revival’ı da (yeniden) işin içine katıp sihirli bileşim bulunmuştu…
CURE: 1977’de Robert Smith’in grubunun ilk adı, bir şarkılarında geçtiği gibi Easy Cure idi (kolay tedavi). Akılda kalsın ve grubun müziğini daha iyi yansıtsın diye zamanla isim kısalmıştı.
DAFT PUNK: Ünlü Beach Boys'un 1967 tarihli Darlin şarkısına getirdikleri elektronik yorum için Melody Maker dergisi ‘a daft punky thras’h (punkvari aptal bir gürültü) yorumunda bulunmuştu. Grubun adı böylece konulmuştu...
DEEP PURPLE: Grubun kurucusu Ritchie Blackmore’un anneannesinin en sevdiği şarkı When The Deep Purple Falls’du. Blackmore birgün anneannesine müzik grubu kurduğunu söylemiş ve yaşlı kadın uzun süre ısrarla en sevdiği şarkıyı ne zaman çalacaklarını sormuştu…
DEF LEPPARD: Solist Joe Elliott, sanat okulunda okurken hiç kurulmamış gruplara logo olacak simge resimler çiziyor ve odasının duvarına asıyordu. Bu resimlerden birine Deaf Leopard (sağır Leopar) adını vermişti. Yıllar sonra menajerleri, piyasada fazla hayvan isimli grubun olduğunu söyleyip bu adı kabul etmeyince harflerin yerini değiştirip işin içinden sıyrılmışlardı.
DEPECHE MODE: Modaya çok düşkün olan solist David Gahan, dergileri yakından izliyordu ve bir gün grubuna aylık Fransız moda dergisi Depeche Mode’un (hazır moda) ismini verdi.
DIRE STRAITS: Önce isimleri Cafe Racers’dı. Grubun çektiği ekonomik zorlukları gören dostları, İngilizce deyim ‘dire straits’i (sıkıntıya düşmek) önerdi. İsim uğurlu geldi ve sıkıntılar sona erdi.
DOORS: ‘Kapıların ardında bilinen şeyler ve bilinmeyen şeyler vardır’ diyordu William Blake meskalin üzerine yazdığı kitapta. Jim Morrison da bu sözlerden etkilenip kolejdeki arkadaşlarıyla gruplarına Doors (kapılar) adını koymuştu.
DUMAN: Kaan Tangöze, Ari Barokas ile Batuhan Mutlugil bir araya gelip 1999’da grup kurmuştu. Provalar başlamıştı ama isimleri yoktu. Harıl harıl isim ararken akıllarına Halimiz Duman şarkıları geldi. Rahatladılar ve bestelerle coverlardan oluşan karma bir repertuar üzerine yoğunlaştılar.
DURAN DURAN: Roger Vadim’in, başrolde Jane Fonda’nın olduğu Barbarella filminin bir kahramanının adıydı Duran Duran. Kulağa hoş geliyor diye John Taylor ile arkadaşları hemen ismi kabul etmişti.
EZGİNİN GÜNLÜĞÜ: Grubun kurucularından Hakan Yılmaz’ın bir şiirinde geçen bu kelimeler çok beğenilmiş, 1982’de isim olarak seçilmişti.
FLETWOOD MAC: Grubu grup yapan ritmdi ve davulcunun ismi Mick Fleetwood, basçının ismi ise John Mc Vie’di.
FOO FIGHTERS: İkinci Dünya Savaşı'nda itilaf devletleri pilotları tarafından tanımlanamayan uçan cisimler için kullanılan Foo teriminden yola çıkarak bulunmuştu isim.
GRİPİN: Daha önce ‘İsmi Lazım Değil' adlı grupta müzik yapan Birol Namoğlu ile Evren Gülçığ 1999’da Gripin'i kurmuştu. Gruba ad ararken bir binanın duvarındaki Gripin (bir dönemin favori ağrı kesici ilacı) ilanını görmüşlerdi.
GUNS N’ROSES: Tüfekler ve güller anlamına gelen bu iki isim aslında bir şeyi simgelemiyordu. L.A. Guns ile Hollywood Rose gruplarından gelen ortak isim olarak ortaya çıkmıştı.
GÜNDOĞARKEN: Yeğenler Gökhan ve Burhan ile ‘amca’ İlhan grubun adını önce Şeşen olarak düşünmüştü. Sonra, İlhan-Burhan-Gökhan’ı seçmişlerdi. Kardeşlerin babası Gündoğarken deyince, o olmuştu.
IRON MAIDEN: ‘Demir bakire’ (iron maiden) Ortaçağ’da kullanılan bir işkence aletiydi. Fikir, basçı Steve Harris’den çıkmıştı.
JETHRO TULL: Grubuna isim bulamayan Ian Anderson, tesadüfen bir makale okumuştu. Konu, tarımda bilimsel yaklaşımın öncülerinden birisi sayılan, 17 yüzyılda yaşamış Bay Jethro Tull’dı. Gerisi çorap söküğü gibi geldi…
KARDAŞLAR: Apaşlar’dan ayrılan Cem Karaca, aynı gruptan Seyhan Karabay ile Leon Habib ve Ünol Büyükgönenç’le Kardaşlar’ı kurmuştu. Tarih 1969’du. İsim olarak ‘Kardeşler’den hareketle Anadolu’yu çağrıştıran Kardaşlar’ı seçmişlerdi.
KARDEŞ TÜRKÜLER: Önce tiyatro, dans, mim gösterileriyle yola koyulan genç sanatçılar, tek konser için planlanmış Kardeş Türküler projesini 1995’te farklı bir bölüm olarak ele almıştı. Kardeş Türküler adı, bu coğrafyadaki çok kültürlülüğünün önemini ve değerini öne çıkartmak için seçilmişti.
KESMEŞEKER: Grubun adının çayda kullanılan şekerle alakası yoktu. Provada sürekli araya giren bir arkadaşa ‘Kesme be şeker’ diye yöneltilen ikaz sonunda gruba isim olmuştu.
KURBAN: Deniz Yılmaz, Kerem Tüzün, Burak Gürpınar, Umut Gökçen 1997 Roxy Müzik Günleri için Outside adıyla bir araya gelmişti. Sonrasında ilk iş olarak isimlerini Kurban yapmışlardı. Sakat işleyen yerli müzik piyasasının kurbanları olarak değerlendiriyorlardı kendilerini.
KURTALAN EKSPRES: Ağustos 1971’den Şubat 1972’ye kadar isim konulamamıştı gruba. Barış Manço, Anadolu’yu çağrıştıracak bir isim arıyordu. İstanbul’dan kalkıp tüm Anadolu’yu kat ederek Siirt’in Kurtalan ilçesine ulaşan Kurtalan Ekspresi’nin adını bulmuştu. İlk plaklarda isim Kurtalan Ekspresi diye geçerken sonra ‘Kurtalan Ekspres’e dönüşmüştü.
LED ZEPPELİN: Keith Moon ve John Entwistle, The Who’dan ayrılıp Winwood ve Page’le yeni grup kurmak istemişlerdi. Entwhistle, Zeppelin’in ‘uçan müzik’ havası vereceğini söylemişti.
METALLICA: Kaynak bir heavy metal fanzininin ismiydi. Derginin yönetmenine ismi Metal mania olarak değiştirmesini öneren Lars Ulrich, Metallica’yı da kendi grubuna mal etmişti.
MOĞOLLAR: Sultanahmet’te karşılaştıkları ve Batı’ya açılmak istediklerini anlattıkları Hollandalı müzik yazarı-menajer Anton Oskam, Avrupa’da dikkat çekmek için Moğollar ismini almalarını, postlarla, kılıçlarla sahneye çıkmalarını önermişti. Saç sakal birbirine karışmış, postlardan oluşan vahşi imaj ve Moğollar adıyla yola çıkmışlardı.
MOR VE ÖTESİ: Doksanlar'ın başında İstanbul Alman Lisesi’nde Decision adıyla kurulmuştu mor ve ötesi. Hepsi ortaokul öğrencisiydi. Rap, rock, cover denedikten sonra beste yazmaya başlamışlar ve ‘mor ve ötesi’ adını almışlardı. Mor, renk spektrumunda bulunan en son renkti ve ondan ötesi yoktu…
MOTÖRHEAD: Hawkwind grubundan kovulmuş Lemmy, 1975’te kurduğu kendi grubunun adını, argoda amfetamin bağımlılarına denen ‘motör head’den (motor kafa) almıştı…
OASIS: İngiltere’de birçok mağazası olan giyim şirketinin adı. Gallagher Kardeşler de bu şirketin müşterisiydi.
PEARL JAM: Grup lideri Eddie Wedder’in bir kızılderiliyle evlenen ninesinin adı Pearl Jam’dı. Çok iyi mantar yemekleri pişiren ninesini sürekli anmak için bu ismi seçmişti Wedder.
PİNHANİ: Kuzenler Sinan Kaynakçı ile Zeynep Eylül Üçer 2004’te bir araya gelerek Pinhani’yi kurmuştu. Farsça gizli anlamına gelen ‘pinhan’, dedelerinin şiir yazarken kullandığı takma isimdi.
PINK FLOYD: Bluesu çok seven elemanlar, grup ismini iki dev bluescu Pink Anderson ile Floyd Council’den almıştı.
POLICE: Davulcu Steve Copeland, CIA adına Afrika ve Arap ülkelerinde çalışan babasıyla alay için üçlüsüne bu ismi koymuştu.
QUEEN: Argoda eşcinsel anlamına gelen bu ismi Freddie Mercury seçmişti. 1977’de Rolling Stone dergisinde yayınlanan söyleşide eşcinselliği anımsatması yanında, uluslararası bilinen bir kelime olduğu için Queen’i tercih ettiklerini anlatmışlardı.
RADIOHEAD: Grubun ilk adı On a Friday’di. Ancak sıra albüm yapmaya gelince plak şirketi daha akılda kalıcı bir isim bulmalarını talep etmişti. Elemanlar da uzun süre kafa yorduktan sonra Talking Heads'in 1986 tarihli True Stories albümünde yer alan Radio Head şarkısının isminde karar kılmıştı.
R.E.M.: Önce isimleri Cans of Pips’ti (kutudaki çiş). Sonra Stipe gözün hız hareketini ya da uykunun rüya görülen bölümünü simgeleyen R.E.M. (Rapid Eye movement) adını uygun görmüştü. Ancak çok özgün bir buluş değildi bu; onlardan önce ABD’de R.E.M.s ve noktasız REM grupları vardı.
ROLLING STONES: ‘Yuvarlanan taşlar’ ismini Muddy Waters’ın bir şarkısından Brian Jones seçmişti.
ROXY MUSIC: Brian Ferry ismi bir semt tiyatrosu olan Roxy’den almıştı. Aynı dönemde ABD’de de aynı adlı bir başka grup olduğunu öğrencince Music kelimesini eklemişti.
SİLUETLER: İngiliz Shadows grubuna öykünen topluluk, sahnede çeşitli ışık oyunlarıyla siluetlerini de göstermekteydi. 1965’te Siluetler adını almışlardı
SIMPLY RED: Mick Hucknall garsonluk yaptığı lokalde müzisyen olarak da grubuyla sahneye çıkmaya başladığında patronu sormuştu: ‘Kendini insanlara hangi isimle tanıtacaksın?’. Mick lakabını söylemişti: ‘kızıl’. Patron ‘Yalnızca kızıl mı?’ diye sormaya devam edince grubun ismi Simply Red ortaya çıkmıştı.
TEARS FOR FEARS: Sorunlu çocukluk geçirmiş Orzabal ile Smith, ünlü psikiyatr Arthur Janov’un çocukluk önemiyle ilgili ortaya attığı bir kavram olan ‘korku gözyaşları’nı gruplarına ve parçalarına isim olarak vermişti.
UB40: UB, İngiltere’de işsizlere verilen başvuru kağıtlarının simgesiydi. Grup elemanlarının başvuru kağıtları bir araya toplanınca 40 sayısı ortaya çıkmış, bu isim onlara kısa sürede büyük hayran kitlesi getirmişti.
U2: Casus uçak ve casus denizaltılara verilen bu ismin İngilizce okunuşu aynı zamanda ‘sen de’ ya da ‘siz ikiniz’ anlamına da geliyordu. Bu ismi Adam Clayton seçmişti. Grubun lideri Bono ise lakabını bir yol tabelasında gördüğü sağırlara dinleme cihazı reklamından bulmuştu.
WHO: İlk isimleri The Detours’tu. Pete Townshend’in işitme engelli babaannesinin duymadığı her şeye ‘Who is’ (Kimmiş o?) diye sorması Pete’in yolunu açmıştı…
YENİ TÜRKÜ: 1977’de Ankara Bahçelievler ‘43. Sokak’ta doğan grup, Latin Amerika müziğindeki etkin hareket ‘nueva cancion’dan (yeni şarkı) etkilenerek bu ismi seçmişti. İsmi öneren ise, kendi edebiyat dergisinin adını onlara veren şair Yaşar Miraç’tı.
ZZ TOP: Albümlerinin plakçı raflarında en sonda yer alması için Teksaslı blues ZZ Hill’ı geçip ZZ Top’ı bulmuşlardı.