Eski bir denizci ve Rebetiko türü müziğin büyük bir hayranı olan Kakourgos, tekneleri için zor bulunan bir parçayı almak üzere yeğeni Djam´i İstanbul´a gönderir. Genç kadın burada 18 yaşındaki Avril ile tanışır; göçmenler için gönüllü yardım yapan ve burada ne parası ne de tanıdığı biri olan başka bir genç kadın. Cömert, kendinden emin, tahmin edilemez ve özgür ruhlu Djam, Midilli´ye yaptığı, müzik, yeni insanlar, paylaşılanlar ve umutla dolu bu yolculukta Avril´i kanatlarının altına alacaktır.
Afyon Anıtkaya kasabasında yaşayan Cafer, Ahmet, Baki, Doğan zengin olma umuduyla geceleri define ararlarken gündüzleri kendi işleri ile meşguldürler. En çok yakalanmaktan korkmaktadırlar. Afyonlu Ali ise genç bir iş adamı ve avcıdır. Av için Paris’ten Afyon’a gelmiş olan Ali hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya kalır. Hayatı pahasına mücadele vermek zorundadır. Tüm bunlar yaşanırken Anıtkaya’da beklenmedik bir gelişme daha olacaktır.
Miguel, ailesinin nesiller boyu süren yasağına rağmen idolü Ernesto de la Cruz gibi başarılı bir müzisyen olmanın hayalini kuruyordur. Çaresizce yeteneğini kanıtlamaya çalışan Miguel, kendini etkileyici ve renkli Ölüler Şehri´nde bir dizi gizemli olay zincirini takip ederken bulur. Bu sırada çekici bir oyunbaz olan Hector´la tanışır ve birlikte Miguel´in aile geçmişindeki asıl hikâyeyi ortaya çıkartacak olağanüstü bir yolculuğa çıkarlar.
Çocuk bezleri üreten bir şirkette genel müdür yardımcısı olan Ece´nin sevgilisi Alper´le 2 yıllık mutlu bir ilişkisi vardır. İlişkilerini evliliğe taşımanın önündeki tek engel Alper´in çocuk isteğine karşı çıkan Ece´yken bir anda hayatlarına dahil olacak bir kapkaç çetesi elemanı olan 10 yaşındaki Rüzgar hayatlarındaki her şeyin değişmesine sebep olacaktır. Rüzgar; sevgi, hayat ve aile çemberinde yolculuk vadeden, dramatik anlarla yaşamın derin sularına götüren bir film.
Enes, ailesi tarafından neredeyse hiç ilgi görmez. Bu nedenle karakterindeki değişimler, yaptığı seçimler ve psikolojisi büyük önem taşıyor. Saf ve iyi bir aile çocuğu olan karakterimiz zamanla bir dünya starı olurken bu iyi özelliklerini kaybediyor ve zamanla olaylar karışıyor.
Film, The Washington Post’un ilk kadın yayımcısı Katharine Graha ve genel yayın yönetmeni Ben Bradlee’nin, otuz yıla yayılan ve dört ABD başkanının yer aldığı, hükümet sırlarının gizlenmesiyle ilgili haberler yapan The New York Times’la arayı kapatmak için ortaklık kurmasını konu alıyor. İkilinin, uzun zamandır saklanan gerçekleri gün yüzüne çıkarmak için kariyerlerini ve özgürlüklerini riske atarken farklılıklarının da üstesinden gelmeleri gerekiyor.
Arjantin’in başkanı Hernan Blanco, Latin Amerika siyasi zirvesine katılır. Zirveye yön vermeye çalışan güçlerin Hernan’dan beklentileri vardır. Zirvede, kızı Marina da ona eşlik etmektedir. Geçmişi kurcaladıkça kızıyla arasındaki huzursuzluk da artacaktır. Ülkesi için oldukça önemli kararlar alması gereken bu kritik dönemde bir de karanlık aile sırlarıyla uğraşmak zorunda kalan Hernan için hayat zorlaşmıştır.
14 yaşındaki Gaza, yaşadığı küçük sahil kasabasından ayrılarak büyük şehirde liseyi okumayı hayal ederken, babasının onu insan kaçakçılığı şebekesinin bir parçası haline getirmesiyle suçla tanışır. Gaza´nın ergenliği, babasının baskıcı karakteri ve sürekli gözlemlediği göçmenlerle geçmeye başlar. Gaza, babası gibi şiddet ve baskı üzerine bir hayat mı kuracaktır yoksa o da bir göçmen mi olacaktır?
Trajik bir uçak kazasından sonra zor durumda olan iki yabancı, karla kaplı uzak bir dağın zorlayıcılığı karşısında hayatta kalabilmek için bir bağlantı oluşturmalıdır. Yardım gelmediğinin farkına vardıklarında yüzlerce kilometrelik vahşi doğada korkunç bir yolculuğa çıkarlar ve birbirlerini dayanmaya zorlarlar.
"Ruhlar Bölgesi" üçlemesinde büyük ilgi gören yaratıcı ekip "Ruhlar Bölgesi: Son Anahtar" filmi ile geri dönüyor. Bu korku dolu filmde, Lin Shaye, ünlü Ruhbilimci Elise Rainier olarak en korkunç ve kişisel ruh avıyla yüzleşerek çocukluğunun geçtiği eve dönüyor ve yıllar önce yaşanan kabuslar yeniden canlanıyor.
Zeliha hâlâ deli, çok samimi, ve başına sürekli yeni dertler açıyor. İlk filmde aşkın peşinde koşan Zeliha, ikinci filmde artık bir kariyer yapmanın yolunu arıyor. Aşçı olmanın hayalini kurarak bir şık restoranda çalışmaya başlıyor. Zeliha sonunda hayalini kurduğu şeylere ulaşabilecek midir, yoksa gerçek dünya hayallerini ve kalbini mi kıracaktır?
Evinden işine gidip işten eve dönmek için her gün düzenli olarak banliyö trenini kullanan sigortacı Michael McCauley, bir gün sıradan bir yolculuk esnasında Joanna adında daha önce trende görmediği bir kadınla tanışır. Joanna, trende bulunan ama oraya ait olmayan birini bulmasını ister, karşılığında tuvaletteki 75 bin doların sahibi olacaktır. Son durağa kadar birçok sırrı çözmek zorunda kalan Michael, artık trendeki herkesin hayatından sorumludur.
Gora gezegeninde yaşadığı macera ile binlerce ışık yılı ileride birçok dost edinen Arif dünyaya dönüp, yaşamını sessiz sedasız sürdürmektedir. Bir gün beklenmeyen misafiri robot 216, Arif´e yeni bir maceranın kapısını aralar. Çok uzaklardan gelen insansı robot 216, gerçek bir insan gibi yaşamak, gerçek bir insan gibi aşık olmak, gerçek bir insan gibi gülmek ve ağlamak istemektedir. Arif için bütün bunlar kolaydır ama, 216 yapay zekalı eski model bir robottan fazlası değildir. Dünya´da gerçek insan gibi yaşaması mümkün müdür? Arif, karar vermek zorundadır; yüzlerce ışık yılı öteden gelen arkadaşının arzularını yerine getirmek için yeni bir maceraya mı atılmalı, yoksa 216´yı geri mi götürmeli...
Thatcher´ın Britanya´sı: İşsizlik, ayaklanmalar, çalkantılı bir toplumsal değişim. Gençlik yıllarında olan Morrissey tüm bu kaosun ortasında, müziğe karşı içinde yaratıcı bir kıvılcım hissetmektedir. Bir yandan şarkılar yazarken, bir yandan da izlediği konserler, dinlediği müzikler, okuduğu kitaplar hakkında dönemin dergilerine, fanzinlerine mahlaslarla eleştiriler göndermektedir. Hayata uyum sağlayıp gelecekle ilgili planlar yapmakta zorlanan Morrissey´in en büyük destekçisi, yakın arkadaşı Linder Sterling´dir. Ve ileride müzik tarihine damga vuracak The Smiths´i kuracakları müzisyenlerle yolları yavaş yavaş kesişmeye başlar.
İki kız kardeş olan Leah ve Vee, ünlü bir gangsterin malına zarar veren abileri Michael´ı kurtarmak için banka soymak zorunda kalırlar. Fakat, soygun esnasında bankada bulunan para abilerini kurtarmaya yetmeyecektir. Ve bankanın müdür yardımcısı Ed Maas, paranın bir kısmını kendisinin alması karşılığında iki kız kardeşi alt kattaki kasaya götürmeyi teklif eder. Ancak, kasanın içindeki hiç umdukları gibi çıkmayacaktır.
Cesur ama dünya yansa umrunda olmayacak kadar umursamaz olan afacan kirpi Bobi, bir kaza sonrası hafızasını kaybeder. Dostu şair güvercin ile birlikte unuttuğu şeyleri yeniden hatırlamak için çıktığı yolculuğunda arkadaşlığın ve sorumluluk sahibi olmanın gerçek anlamını öğrenecek ve tüm hayvanlar alemini etkileyecek bir tehdide karşı bütün hayvanların birlikte hareket etmesini sağlayacaktır.
Film, ünlü ressam Vincent Van Gogh’un ilgi çekici hayat hikâyesini ressamın tablolarını bir araya getirerek anlatıyor. Filmde yer alan 65.000 karenin her biri Polonya ve Yunanistan’da yer alan stüdyoyu ziyaret eden 125 yağlı boya ressamı tarafından Vincent Van Gogh üslubuyla çizildi. Bu filmde Van Gogh’un etkileyici resimleri kadar talihsiz hayat hikâyesi ile gizemli ölümü de perdeye geliyor.
P.T. Barnum´ın hırsı ve hayal gücünden esinlenilen "The Greatest Showman", yoktan başlayarak dünya çapında sansasyona sebep bir gösteriyi yaratan bir vizyonerin öyküsünü anlatır.
Film, yetmiş yaşındaki Pier´in, beynindeki tümörün büyümesiyle ötanazi kararını alması ve Asya adındaki bir bakıcıyla tanışması sonrası yaşananları anlatıyor.
ACT-UP Paris, 1990´ların başında sayısız hayatı karartan ve sonlandıran AIDS´e karşı dünyanın her yerinde oluşturulan sivil örgütlerden biridir. Nathan Sean, Sophie ve Jeremie önderliğinde bu epidemiye karşı toplumun duyarsızlığı, bilgisizliği ve ilaç şirketlerinin çıkarcılığıyla savaşan gruba yeni katılanlardandır. İnsanları bilinçlendirmek için ACT-UP Paris ile verdiği mücadelede Sean´ın hayatına girmesiyle, onun için her şey kökünden değişecektir.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yapımcılığını Outline Animation and Games’in üstlendiği, Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlik yıllarını konu alan animasyon sinema filmi ‘Mustafa Kemal’, 10 Ekim’de TME Films dağıtımıyla sinemaseverlerle buluşacak. Film, zaman makinesiyle geçmişe giderek Mustafa Kemal’in Selanik Askerî Rüştiyesi’nden Trablusgarp Savaşı’na uzanan yolculuğuna tanıklık ediyor. Yönetmenliğini Hulusi Orkun Eser’in üstlendiği filmin senaryosu Ali Hakan Kaya ve Sinem Doğangönül tarafından kaleme alındı.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Üç Oscar ödüllü oyuncu Frances McDormand, Joel Coen'in yeni filminin İskoçya setinde Josh O'Connor'a katılıyor. Proje hala gizemini koruyor ancak şimdiden en çok merak edilen projeler arasına girdi bile. Jack of Shades adlı filmin çekimleri şu anda İskoçya'da devam ediyor ve yapımın yarıya geldiği bildiriliyor.
Butan’da görev yapan genç öğretmen, şarkıcı olmak için Avustralya’ya gitmeyi planlar ve bu süreçte görevlerini ihmal eder. Bu durum üzerine amirleri onu şehrin en ücra köşesinde bulunan bir okula gönderir. Sürgün edildiği yerde ne elektrik, ne ders kitabı, ne de tahta vardır. Ancak köylüler öğretmeni büyük bir sıcaklıkla karşılar. Öğretmenin düşünceleri, köylülerin inanılmaz manevi gücüyle değişmeye başlar.
Amerikan müzik dergisi Ultimate Classic Rock, punk dünyasına dalıp 60'ların sonuyla 70'ler müzik dünyasının en güçlü akımlarından punkın en ünlü aktörlerini inceledi ve 30 şarkılık bir liste hazırladı. Sex Pistols, Clash ile Ramones'ten Green Day ile Blink-182 gruplarına uzanan zaman diliminden şu şarkılar öne çıktı:
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: